8 Kasım 2022’de ABD’de ülke çapında seçimler yapılacaktır. Her iki Başkanlık Seçimi ortasında muntazaman yapılan bu seçimlerde, genelde, ABD Kongre’si el değiştirir. Bu da bir sonraki Başkanlık Seçimi’nin kaderini bir miktar etkiler.
Bu, söz konusu ara seçimlerin önemli hususiyetlerinden biridir. Diğeri ise yasama işlemi muhtemelen sekteye uğrar. Bir başka deyişle, bir önceki seçimle iktidara gelmiş olan ABD başkanının eli kolu bağlanmış olur.
Dolayısıyla, ABD’de 2022 seçimlerinin vahameti Joe Biden Yönetimi için kaçınılmazdır. Ancak, Biden Yönetimi’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2020 Başkanlık Seçimi hakkındaki şayiadan dolayı bu ara seçimlerinin bir başka önemi daha vardır. O da muhafazakârların (Cumhuriyetçi Partililerin) öç almak için bilenmiş olmalarıdır.
Amerika’ya Taahhüt
Öyle ki, Kevin McCarthy, ABD Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçi Partililerin başkanı olarak, çoğunluğun el değiştirmesi halinde, Meclis Başkanı olacaktır. Bu çerçevede Kevin, bir yıl öncesinden, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde bir hazırlık yapmıştır.
“Amerika’ya Taahhüt” başlıklı bir program üzerinde ülke genelinde birçok komisyonlar ve paneller kurarak kapsamlı bir çalışmaya başkanlık etmiştir. Sonunda üç ana madde üzerinden bir program hazırlanmıştır.
Bu programa ABD Temsilciler Meclisi üyeleri imzalarını koymuşlar, ara seçimlerde aday olacaklar da bu platformu benimsediklerini beyan etmişlerdir.
“The Republican Commitment to America” başlıklı taahhüt, “Hayat Şartlarının Yeniden Onarılması”, “Tarihin En Büyük Ekonomisinin Yeniden İnşası”, ve “Amerikan Hayalinin Yenilenmesi” ara başlıkları altında yer almaktadır.
İçerikler, Covid-19’un tamamen bertaraf edilmesinden, iç güvenlik sorunlarının halledilmesine, Anayasanın sağladığı özgürlüklere yeniden kavuşulmasına, 10 milyon yüksek maaşlı yeni iş olanağı oluşturulmasına, Çin’e bağımlılığa son verilmesine, altyapının iyileştirilmesine ve modernleştirilmesine, en iyi eğitimin sağlanmasına, askerlik görevlerini tamamlamışların işe alınmalarına, sosyal güvenlik ve sağlık sigortası gibi refah unsurlarının korunmasına kadar farklı alanları kapsamaktadır.
Söz konusu “taahhüt”ün bir örneği 28 yıl önce, o zamanlar Kevin ile benzer konumda olan bir başka Cumhuriyetçi, Newt Gingrich tarafından yine bir ara seçimde hazırlanmıştı. Bugünküne göre biraz daha az kapsamlı olan o taahhüt sayesinde Cumhuriyetçiler ABD’de Kongre’yi ele geçirmişler ve üstünlüğü uzun zaman da bırakmamışlardı.
Bu açıdan, Cumhuriyetçilerin 2022 seçimlerde bir başarıya ulaşması beklenmektedir.
Joe Biden Mirası
2020 seçimlerinden bu yana, Temsilciler Meclisi ile ABD Senatosu Demokratların elindedir. Bu sayede, Biden Yönetimi istediği yasayı geçirme konusunda sayısal üstünlüğe sahiptir.
Cumhuriyetçilerin yalnızca Meclis’te çoğunluk sağlamaları halinde, Biden Yönetimi'nin 2024 Başkanlık Seçimine kadar yasa geçirmesi, ABD’deki bölünmüşlükten dolayı, imkânsız hale gelecektir.
Kısacası, ABD’deki 2022 Seçimlerinin Vahameti aslında bugüne kadar olmadığı şekilde katmerli olacaktır. Zira, normalde her güçlü ABD başkanı ara seçimlerin getirdiği bu yıkımı bildiği için ilk iki yılında partisinin iktidara geldiğinde geçirmesini planladığı bütün yasaları yürürlüğe koyar ondan sonra bir öteki başkanlık seçimine kadar durumu idare etmeye çalışırdı.
Ne yazık ki, Biden Yönetimi ilk iki yılında hiçbir şey yapamadığı için son iki yılda bir şey başaramayacaktır. Bu da Amerika’nın Biden Yönetiminin iktidarda olduğu dört yılda geride kalacağı anlamına gelmektedir.
Amerika’daki, istatistiki rakamlar, ülkenin her açıdan 2020 yılına göre, gerilediğini göstermektedirler. Öyle ki, Jimmy Carter, Barack Obama ve Joe Biden arasında hangisinin ekonomiyi daha fena hale getirdiği hususunda tarihi bir durum çoğu Amerikalı tarafından münazara edilmektedir.
Yani, en berbat ABD Başkanı sıfatının kime kalacağı bu üç Demokrat arasında bir yarıştır. Bu da ABD’nin makus kaderine bir örnektir. Demokrat başkanlar, istisnalar dışında, bu kötü sıfatı Cumhuriyetçilere bırakmazlar. Bu durum dış ilişkilerde de bir benzerlik gösterir.
Demokratların ABD hayatındaki bu derece olumsuz yönlerinin neden kaynaklandığı ve halkın onlara bu olumsuzluklara rağmen neden oy verdiği muamması ise ABD’nin ne derece bambaşka bir toplum olduğu ve sistem içinde yaşadığının örneğidir.
Ona da bir başka sefere değiniriz.
Meclis Başkanı (Sözcüsü) Kevin McCarthy
Şu an için, seçimlere bir ay kadar bir zaman kalmış iken, yapacak fazla bir şey kalmamıştır.
Kamu oyu yoklamalarında, Cumhuriyetçilerin Meclis’te üstünlüğü ele geçireceklerine kesin olarak bakılmaktadır.
Kevin de böylelikle Meclis’in başkanı, ABD’deki deyimi ile “sözcüsü” olacaktır.
Meclis’in ele geçirilmesi, ABD’deki yönetimin felce uğramasına yetecektir.
2024 Başkanlık Seçimi
ABD’de Meclis’in tüm üyeleri iki yılda bir seçime giderler. Senatörler altı sende de bir seçime gittikleri için, her seçimde Senatörlerin üçte ikisi yarışır.
Ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin ABD Senatosunu da ele geçirmeleri söz konusudur.
Vali seçimlerinde de durum Senato’dakine benzer bir durum arz eder. Valiler dört yıllığına seçilirler. Valilerin çoğunluğu ABD’de Cumhuriyetçilerin elindedir. Valiler Başkanlık Seçimlerinde büyük rol oynadıklarından bir başka önemlidirler.
Kısacası, Cumhuriyetçiler 2022 Seçimlerinde Meclisi ve Senato’yu ele geçirir, kontrol ettikleri Valilik sayılarını korur ya da sayı arttırılırsa, 2024 Başkanlık Seçimi'nde Cumhuriyetçi bir başkanın seçilmesi için büyük katkıda bulunmuş olacaklardır.
Onun içindir ki, son günlerde Barack Obama gibi eski başkanlar da Demokratlar lehine seçim kampanyalarına katılmaktadırlar. Çaresizlikleri her açıdan belli olmaktadır.
ABD’de Çoğunluk Vahametin Farkındadır
ABD’de çoğunluk vahametin farkındadır. Zira söz konusu vahamet yalnızca Demokratlar için geçerli değildir. Felç olacak olan ABD sistemi, yeni Başkanlık Seçimi'ne kadar ülkeyi uluslararası arenada zor durumda bırakacaktır.
Biden Yönetimi'nin ilk iki yılda uluslararasında gösterdiği başarısızlık dikkate alındığı zaman, 2022 ila 2024 arasında olası geri adımların tarihi nitelikte olmaları kaçınılmazdır.
Bu durumdan Çin ve Hindistan başta olmak üzere, Brezilya, Meksika, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin faydalanacakları da kesindir.
Kısacası, Rusya’nın, Biden Yönetimi'nin en güçlü olduğu 2021’de Ukrayna’ya karşı askeri girişimi dikkate alındığı zaman, ABD yönetiminin böyle çaresiz kalacağı iki yıl içerisinde, Tayvan’dan başlayarak dünyanın her tarafında nelerin vuku bulabileceğini dikkate almak gerekir.
Comments